• Günübirlik Yürüyüş Parkurları

  • Günübirlik Yürüyüş Parkurları
  • Şehrin kalabalığından kaçmak, ciğerlerinize temiz hava doldurmak, vücuda enerji depolayıp doğa içerisinde uzun uzun yürümek ister misiniz? Sayısı gün geçtikçe artan ve daha çok değer verilerek güzelleşen yürüyüş ya da bir diğer adıyla trekking parkurlarını bir araya getirdik. Günübirlik kaçışlar için seçebileceğiniz bu trekking parkurları arasında Türkiye’nin hemen her köşesinden yerler var. En rahat ve su geçirmeyen ayakkabılarınızı giyin, sırt çantanızı doldurun, doğanın şartlarında ihityacınız olacak malzemeleri alın ve adım atmaya başlayın! Mükemmel kareler yakalayabileceğiniz için yanınıza iyi bir de fotoğraf makinesi almayı unutmayın. İşte doğayla başbaşasınız…

    Kestanbol: Çanakkale’de bulunan Kestanbol’da yürüyüş yaparken antik izlere de rastlayacaksınız. Binlerce yıl öncesinden kalan izler, granit ocakları ve antik yerleşimler yürüyüşünüze eşlik edecek. Yürüyüş sırasında Neandrea Antik kentine ya da Kestanbol kaplıcalarına uğrayabilirsiniz.


    ballı

    Ballıkayalar: İstanbul’a çok yakın olan Ballıkayalar Gebze’de bulunuyor. Kayalar, nehir ve minik bir gölün de olduğu Ballıkayalar hem yürüyüş hem de kaya tırmanışı için ideal bir lokasyon. Kahvaltı, mangal ve çay servisi yapan küçük işletmelerin de bulunduğu yürüyüş bölgesinde parkur, ilk başlarda kolay ama sonrasında gittikçe zorlaşıyor. Ballıkayalar, özellikle sonbaharda güzel fotoğraflar için de malzeme veriyor.

    Kaynaklar: İzmir’de trekking yapacak yer arıyorsanız rotanızı Kaynaklar’a çevirebilirsiniz. Hem arabayla hem de Üçkuyular’dan dolmuşa binerek gidebileceğiniz Kaynaklar, Gökdere Kanyonu’nda yer alıyor. Eğimi çok olmayan bir arazide yürüyerek geçtiğiniz rotanın sonunda patika yoldan inerek köye ulaşabiliyorsunuz.

    Erikli: Yalova, Çınarcık’ta yer alan Erikli parkuru ortalama 5 saat kadar sürüyor. İki şelalenin olduğu parkurda yorucu yokuşlar da bulunuyor. Amatör ya da profesyonel dağcılar tarafından yürüyüş parkuru olarak tercih edilen Erikli Yaylası, içerisindeki tesisler sayesinde hafta sonları piknikçiler tarafından da kullanılıyor. Eğer sıcak havalrda giderseniz yanınıza mayonuzu da almayı unutmayın. Sıcaklardan bunaldığınızda şelale altında yüzebilirsiniz.

    kungul

    Kungul Dağı: Amatör bir dağcıysanız İzmit yakınlarındaki Kungul Dağı’nı yürüyüş rotası olarak seçebilirsiniz. Yuvacık Barajı’nı geçtikten sonraki Aytepe’den başlayan parkur, daha çok dar patika yollardan oluşuyor. Özellikle sonbahar günlerinde sararmış ağaçlar ve sis eşliğinde yürüyebileceğiniz Kungul’da rahatça yürüyebilirsiniz.

    Menekşe Yaylası: İzmit’e 30 kilometre uzaklıktaki Menekşe Yaylası, kolay yürüyüş parkuru sayesinde en çok tercih edilen yerlerden biri. Dik yokuşları olsa da genel olarak yürüme kolaylığı sağlayan parkurda isterseniz kamp yapabileceğiniz yerler de var.

    Sudüşen: Yalova’dan 20 km uzakta bulunan Sudüşen, şelalesiyle doğa şöleni de sunuyor. İster arabayla isterseniz de bisikletle parkura kadar gelebileceğiniz Sudüşen’de şelaleyi grmek için yaklaşık 3 saatlik bir yürüyüş yapmanız gerekiyor. Yürüyüş parkuruysa zor sayılmaz.narman

    Narman Kanyonu: Erzurum’a yakınsanız ve yürüyüş yapmayı seviyorsanız Narman Kanyonu’nu mutlaka görmelisiniz. Yaklaşık 12 km olan parkur, kırmızı peri bacalarıyla hem Kapadokya’yı hem de Amerika’daki Büyük Kanyon’u hatırlatıyor. Erzurum’a 96 km uzaklıktaki kanyonda doğanın oluşturduğu şekillere hayran olacaksınız.

    nemrut

    Nemrut Kalderası: Bitlis  Tatvan’da bulunan Nemrut Kalderası için Nemrut’a kadar araçla gitmeniz gerekiyor. Diğer yürüyüş parkurlarına kıyasla çok daha farklı manzaralar sunacak Nemrut Kalderası’nda volkanik alanın avantajıyla değişik coğrafi özellikler görebilirsiniz. Eğer yanınızda Nemrut’tan hatıra kalsın isterseniz volkanik arazi yüzünden oluşan siyah taşlardan alabilirsiniz de.

    Durusu: İstanbul’un Avrupa yakasında, Karadeniz kenarında bulunan Terkos, bir diğer adıyla Durusu, İstanbul’un en güzel yürüyüş parkurlarından biri. İçerisinde farklı parkurların olduğu Durusu’ya giderken çamurlu yollara karşı tedbirli olmak lazım. Durusu’daki parkurları tamamen yürümekse neredeyse 4 saat kadar sürüyor.

    İnceğiz: Çatalca yakınındaki Kemal Sunal mağaralarıyla tanınmış köy, antik dönemlerde yerleşim yeri olarak kullanılmış. Mağaraların adına Kemal Sunal denmesinin nedeni ise, oyuncunun bazı filmlerinde bu mağaraların set olarak kullanılmış olması. Kolayca geçebileceğiniz İnceğiz Köyü parkuru, haftanın stresini atmak için de güzel bir rota.

    Belgrad Ormanı: İstanbul’un en çok tercih edilen yürüyüş parkurlarından biri olan Belgrad, Eğer İstanbul’da yaşıyorsanız size çok yakın. İçerisinde asfalt yol olduğu için hemen herkesin rahatça yürüyebildiği Belgrad Ormanı’nda çok sayıda çeşme de yer alıyor. Hafta sonları kalabalık olan parkuru mümkünse hafta için günlerde tercih etmenizi öneriyoruz.

    yedigoller

    Yedigöller: Bolu’da bulunan ve Abant’a çok yakın olan Yedigöller’i görmediyseniz, doğa güzelliği anlamında çok şey kaybetmişsiniz demektir. İsterseniz kamp da kurabileceğiniz Yedigöller, özellikle yağmur sonrası zamanlarda ulaşım açısından zor oluyor. Bunu düşünerek yaz günlerinde gitmenizde fayda var. Adından da anlaşılabileceği gibi yedi tane gölden oluşan bölge, sadece yürüyüş ve kamp yapmak isteyenlerin değil, fotoğraf çekmeyi sevenlerin de tercih ettiği bir nokta.

    Dupnisa: Kırklareli’ye bağlı olan Dupnisa Mağarası’nda yarasaları görebilir, sarkıt ve dikitler arasında dolaşabilirsiniz. Mağaraya geliş yolunda ve sonrasındaysa zor olmayan bir yürüyüş parkuru sizi bekliyor.

    Uçmakdere: Tekirdağ’da Şarköy’e bağlı Uçmakdere’de yapılan tek outdoor spor yürüyüş değil. Yamaç paraşütü de yapılan Uçmakdere’ye giden yol biraz bozuk ama yürüyüşe başladığınızda bu yolu unutuyorsunuz. Rota boyunca nefes kesen manzaralar görebilir, köy içerisinde dolaşabilir ve az da olsa üretimi hala devam eden şaraplardan alabilirsiniz. Eğer yazın gidiyorsanız yanınıza mayonuzu da alın ve denizin de keyfini çıkarın.

    Rumeli Feneri: Bir diğer adı Demirciköy olan Rumeli Feneri’nde yeşil ve maviyi yanınıza alarak yürüyeceksiniz. Karadeniz eşliğinde yapacağınız yürüyüşte rahat olmak, çok zorlanmamak istiyorsanız denize paralel yollardan gitmeye çalışın.

    Yuvacık: İzmit’e yakın Aytepe’deki Yuvacık Barajı etrafında keyifli bir trekking yapabilirsiniz. Parkur boyunca ister orman içinden isterseniz de dere kenarından yürüyebilirsiniz.

    Maşukiye: Sapanca’ya oldukça yakın olan Maşukiye’de yürüyüş için çok fazla seçeneğiniz var. İsterseniz yaylaya çıkabilirsiniz isterseniz de yürüyüşü yayla etrafında yapabilirsiniz. Maşukiye’deki meşhur kahvaltı yerlerine de uğrayarak kendinize lezzetli bir hediye verebilirsiniz.

    Erfelek: Erfelek ya da diğer adıyla Tatlıca Şelaleleri Sinop’ta bulunuyor. Büyüklü küçüklü çok sayıdaki şelalenin olduğu yürüyüş parkuru, tropik sahnelerin olduğu filmleri hatırlatacak.

    Kıbrısçık: Bolu’daki Kıbrısçık’ta bulunan parkur, yılın her zamanı ziyaret edilebilir. Farklı yürüyüş parkurlarına sahip yaylalarda yeni yerler görerek dilediğiniz kadar zaman geçirebilirsiniz.

    Sülüklügöl: Adapazarı, Akyazı’da bulunan Sülüklügöl’ün adına aldanmayın. İçerisinde ağaçlar olan göl mükemmel bir manzara vaad ediyor. İsterseniz göl kenarında kamp da kurabilirsiniz. Hem çıkış hem de inişten oluşan trekking parkuru toplamda yaklaşık 5 saat sürüyor.

    Yenice: Karabük’teki Yenice Ormanları, günübirlik üryüşler için ideal bir yer. Farklı ve büyük olasılıkla daha önce hiç görmediğiniz ağaç ve bitki türlerini barındıran Yenice’ye yılın herhangi bir zamanı uğrayabilirsiniz.

    Uludağ: Uludağ’a ulaşım artık eskisinden çok daha kolay. Bursa’dan bineceğiniz teleferikten inince, minibüslerle oteller bölgesine ulaşabilirsiniz. İster teleferikten indiğiniz yerde ister zirvedeki buzul göllerinde isterseniz de oteller bölgesinde trekking yapabilirsiniz.

    Nallıhan: Ankara ve çevresinde bir trekking alanı arıyorsanız Nallıhan’ı tercih edebilirsiniz. Amatör trekking’cilerin de seçebileceği parkurda, Uyuz Suyu’na uğramayı unutmayın.

    Soğuksu: Ankara, Kızılcahamam’daki milli park içerisinde farklı yürüyüş rotaları yer alıyor. Eğer işi biraz daha ilginç hale getirmek isterseniz Çamlıdere bölgesine doğru yürümenizi tavsiye ediyoruz. Buralarda milyonlarca yıl öncesinden kalan taşlaşmış ağaçları görebilir; doğal anıtlara yakından bakabilirsiniz.

    İscehisar: Afyon’da İscehisar’da bulunan yürüyüş parkurunun ilginç bir yanı var. Parkur boyunca, Kapadokya’dakine benzer peribacaları size eşlik ediyor.

    gokceada

    Gökçeada: Hem deniz tatili yapıp hem de kendinize küçük bir trekking hediye edebilirsiniz. Güzel denizi ve eski Rum köyleriyle bilinen Gökçeada’da hem adanın içinde hem de sahil kenarında farklı yürüyüş rotaları da bulunuyor.

    Yürüyüşe Çıkarken Yanınıza Almanız Gerekenler

    Doğanın içerisinde bir gün geçirmek çok keyifli ama onu daha da rahat hale getirecek ekipmanlara illa ki ihtiyacınız var.

    -Yaz günlerinde özellikle pamuklu kıyafetler seçmeye özen gösterin ki terlediğiniz zaman da rahat olmaya devam edin.

    Şort giyiyorsanız çop cepli modeller tercih ederek ihtiyaç duyacağınız ufak tefek şeyleri yanınızda taşıyın.

    -Sırt çantası trekking gibi yerlerde hayat kurtarır. Suyunuzu, yiyeceklerinizi, üzerinize alacağınız yedek kıyafetlerinizi sırt çantasında taşımak en makbul olanı.

    -Yedek çorap almayı unutmayın. Özellikle dere kenarı yerlerde ayağınızın ıslanma ihtimali hep var. Yanınızdaki çorapla hemen değişim yapabilir ve ayaklarınızı kurulayabilirsiniz.

    -Günü unutulmaz kılmak için fotoğraf makinenizi de yanınızda götürün. Doğanın size sunacağı eşsiz manzarayı ya da arkadaşlarınızla yakaladığınız anları kameranızla ölümsüzleştirin.

    -Çoğu trekking alanında telefon çekmeyecektir. Bu yüzden de şarjınızın bitmesi pek de muhtemel değil ama isterseniz yedek güç kaynaklarından yanınıza alabilirsiniz.

    -Doğada size yardımcı olacak şeyleri unutmayın. Ateş yakmak için kibrit ya da çakmak, ihtiyaç olan anlarda kullanmak için çakı gibi şeyler çantanızda bulunsun.

    -Yürüyüş parkurlarında su bulma garantiniz pek de yok. Bu yüzden yanınızda mutlaka litrelik bir şişede su bulundurun.

    -Yiyecekler için de aynı şey geçerli. Karnınızın acıktığı anlarda atıştırmak için bisküvi ya da sandviçlerden yanınıza almanız iyi bir fikir.

    -Rahat ayakkabı giyin! Bu en önemli madde. Seçtiğiniz yürüyüş parkuru zor ya da kolay olsun farketmez ayağınızın rahat olması lazım.

    -Yüz kreminizi mutlaka sürün. Hava kapalı olsa da SPF içeren bir kremi yüzünüze sürerek güneşten de kendinizi koruyun.

    -Güneş gözlüğünüz mutlaka yanınızda olsun. Etrafı rahat görmek için ona ihtiyacınız olacak.

    -Bahar aylarında havanın nasıl olacağı belli olmaz. Bu yüzden çantanız mutlaka taşınabilir naylon yağmurluklardan atın.

    -Kış aylarındaysanız ayağınızda olması gereken ayakkabılar outdoor botlar. Su geçirmeyen, sıcak tutan ve zemini iyi tutan bu botlarla trekking sorunsuz olacak.

    -Soğuk havalarda yürüyorsanız termal kıyafetleriniz olmalı. Ve giyeceğiniz montu outdoor modellerden seçerseniz üşüme ihtimaliniz düşer.

    -Ve son olarak düzenli olarak kullandığınız ilaç varsa onları da yanınıza aldığınıza emin olun. Tedbir olarak ağrı kesici ya da yara bandı da alabilirsiniz.

    BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
    • Fascinated
    • Happy
    • Sad
    • Angry
    • Bored
    • Afraid
  • Reklam Alanı
  • xs
SOSYAL MEDYA
Maxioutlet Hummel Banner
FACEBOOK'TA TAKİP EDİN
TWITTER'DA TAKİP EDİN
INSTAGRAM'DA TAKİP EDİN